21 Nisan 2012 Cumartesi

Amerikan uydusundan İstanbul depremi


ABD Jeolojik Araştırmalar Dairesi, İstanbul’daki ilçelerin 6 farklı deprem senaryosuna göre sallantı haritasını çıkardı. Araştırma, şimdiye kadar İstanbul için yapılmış benzer çalışmalardan 600 kat kapsamlı bir deprem haritası.

ABD Jeolojik Araştırmalar Dairesi (USGS), California’da yaşayan Türk bilimadamı Dr. Erol Kalkan’ın önderliğinde, İstanbul’un karşılaşabileceği 6 farklı senaryoya göre kentin deprem haritasını hazırladı. Ve 1999 Kocaeli Depremi’ne kıyasla kentin hangi bölgesinin ne kadar sarsıntı yaşayacağını belirledi.

Hürriyet'in haberine göre, “Bekleneni Beklerken: İstanbul Metropolitan Bölgesindeki Yer Hareketleri” başlıklı çalışmaya, Kalkan dışında üç akademisyen katkı verdi. Uluslararası Deprem Mühendisliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Polat Gülkan ve Kalkan’ın USGS’deki yardımcıları, sismolog Margarita Segou ile jeofizik mühendisi Volkan Sevilgen. Dört yıldır USGS’de çalışan ve son iki yıldır kurumun yıldız araştırmacısı seçilen Kalkan’ın yönettiği, 1.5 yıl süren araştırmanın önemi, İstanbul konusunda çözünürlüğü en yüksek deprem haritası olması.

250 METREDE BİR HESAP

Kalkan ve ekibi, araştırma kapsamında öncelikle deprem senaryolarını oluşturdu. Buna göre Türkiye’de yıkıcı depremlerin son yüzyıldır büyük ölçüde Batı’ya doğru ilerlediğini kabul ederek, 1999’da kırılan Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın İzmit segmentinden sonra sıranın Tekirdağ Fayı, Orta Marmara Fayı, Adalar Fayı ve Çınarcık Fayı’na geldiğini varsaydı. Ardından bu dört farklı fayın neden olabileceği İstanbul depremi için altı farklı senaryo kurguladı ve oluşacak sarsıntıları da 1999 Kocaeli Depremi ile kıyasladı.

HASAR TAHMİNİ YOK

“Bu çalışmayı mümkün olduğunca halkın anlayabileceği bir şekilde yapmaya gayret ettik” diyen Kalkan, araştırmayı iki açıdan önemli görüyor. Birincisi, senaryolara göre olası sallantı şiddetini hesaplarken USGS’in kullandığı uydulardan yararlanarak jeolojik etkileri de en doğru biçimde dikkate almış olmaları. İkincisi de, her 250 metrede bir hesap yaparak, haritayı en detaylı hale getirmeleri. İstanbul için en son 2004’te buna benzer bir çalışma yapıldığını belirten Kalkan, kendilerinin hazırladığı haritanın ise mevcut olan haritalardan çözünürlük açısından tam 600 kat daha detaylı olduğunu söyledi. İstanbul’un bu deprem senaryolarının gerçekleşmesi halinde ne kadar kayıp yaşayacağına bilerek girmediklerini ifade eden Kalkan, “Hasar tahmini, işin politik kısmı. Biz ayrıca bu çalışmayı kimseyi korkutmak maksadıyla yapmadık. Ancak tablo ortada. Halk bu tablodaki verilere bakarak 1999’da yaşadığına kıyasla nasıl bir sarsıntı geçireceğini görebilir. Ona göre de umarız herkes tedbirini alır” diye konuştu. Kalkan, depremin zamanlaması konusunda yapılan olasılık hesapları için ise “Deprem konusunda bu tür hesaplamaların belirsizliği çok yüksektir. Örneğin California’da Hayward Fayı’nda 150 yıllık bir gecikme var. Herkes ne zaman olacak diye bekliyor. Bizim yaptığımız çalışma, olası bütün senaryoları içeriyor. Ama olasılık vermek istemiyoruz” dedi.

6 FARKLI DEPREM SENARYOSU TABLOSU

Haritalarda, Mamara’daki fayların kırılma şekillerine göre İstanbul’un yaşayacağı olası sarsıntının 1999 Kocaeli Depremi ile kıyaslaması yapılıyor. 0.1’den 10’a kadar dereceler renklerle ifade ediliyor. Mavi bölgeler, 1999’daki sarsıntının 0.1-1 katını ifade ettiğinden, buralar Kocaeli’nden daha az bir sarsıntı yaşayacak anlamına geliyor. Ancak sarıdan kırmızıya uzanan renk skalası 1999 Depremi’nin 1-10 katı bir sarsıntı ifade ediyor ki, ton koyulaştıkça sarsıntı Kocaeli Depremi’ni kat kat aşacak anlamına geliyor. 

HARİTAYI TÜRKİYE’YE VEREBİLİRİZ

Önümüzdeki Eylül ayında yayınlanması planlanan çalışmayı sadece Hürriyet’le paylaştıklarını belirten Erol Kalkan, haritanın İstanbul çevresinde uygulanan imar yönetmeliğine büyük katkı sağlayacağı görüşünde. Türkiye’nin en büyük sorununun deprem bölgesinde olmasına rağmen kuralsız kentleşme olduğunu belirten Kalkan, “İstanbul’un imar kuralları için kullanılan devletin elindeki deprem haritası en son 1993’te güncellendi. Elde ettigimiz sonuçlar, İstanbul ve çevresindeki mevcut yapıların değerlendirilmesi ve yeni yapılacak binaların ve diğer mühendislik yapılarının tasarımı için kullanılabilir. İstanbul’daki yapılar için deprem yükünün hesaplanmasında en önemli done. Şimdi biz bu haritayı istenirse Türk Hükümeti’ne verebiliriz. Bunun için bir ücret de gerekmiyor” dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder